Nasrettin Hocayı bir köye vaaz ve nasihat vermesi için davet ederler.
Kararlaştırılan gün köye gelen Hoca ''bir kese altın verirseniz konuşurum, yoksa döner giderim'' der.
El sendedir, dil sende, diken sende, gül sende.
Her an imtihandasın, ağlasan da, gülsen de…
Ne yürek yorulur, ne şiir bıkar,
Söze ötelerden öz vereceksin
Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir
Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân bilir